Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölmesi sebebiyle vefat edenden destek alamayan kişilerin gerçekleşen ölüm nedeniyle hayat standartlarının kötüleşmemesi için düzenlenmiş bir tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunun.53/3’te “Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmin edilmesi gerekir” şeklinde düzenlenmiş olup Ölenin yakınları (destek olduğu şahıslar) tarafından maddi kayıp yaşamamak adına bu tazminat alacağı istenmektedir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Alınır?
Destekten yoksun kalma tazminatının talep edilebilmesi için bazı şartlar vardır. Buna göre;
- Ölen kişinin ölümüne mutlaka bir kişinin sebebiyet vermesi gerekmektedir. Kişinin kendi kusuru veya eceli ile ölmesi halinde destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemez. Ölüme sebep olan eylemde ölen kişinin ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir.
- Kişinin ölmesine sebep olan eylem ile meydana gelen zarar arasında nedensellik bağı bulunması gerekmektedir.
- Tazminat talep eden kişilerin mutlaka bakıma muhtaç olan kişiler olması gerekmektedir.
- Kişinin sağ iken yaptığı desteklerin sürekli ve düzenli olarak devam etmesi gerekmektedir. Tek bir seferlik destek alan biri ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasını Kimler Açabilir?
Kişi yaşarken ondan düzenli ve sürekli destek alan herkes bu tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Bu kişileri ayrıntılı olarak inceleyecek olursak;
- Ölen Kişiden Sağken Destek Alan Herkes Talep Edebilir: Ölen kişiden düzenli ve sürekli yardım alan herkes bu hususu ispatladığı müddetçe destekten yoksun kalma talepli tazminat davası açabilmektedir. Akrabalık ilişkisi şartı bulunmamaktadır. Örneğin öğrenci olarak ölen kişiden düzenli olarak burs alan öğrenci bu kapsamdadır.
- Ölenin Eşi, Çocukları, Anne ve Babası İspata Gerek Duymaksızın Talepte Bulunabilirler: Belirli kişilerin sağ iken birbirlerine destekte bulunduğu hususunda hukuki bir karine mevcuttur. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre anne-babanın çocuğa, çocuğun anne-babaya, eşlerin birbirlerine yaşamları boyunca destek verdikleri kabul edildiğinden bu kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı talep ederken ispatlaması gerekmemektedir. Bu karinenin aksini sadece karşı taraf delillerle ispat edebilmektedir. Aksi bir ispat olmadıkça bu karine geçerli sayılmaktadır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanununun 51. maddesine göre ise; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler”.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Açma Süresi ve Zamanaşımı
Bu husus TBK 72. maddesi “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır” şeklindedir.
- Bu süre destek veren kişinin ölmesiyle birlikte başlamaktadır.
- Destekten yoksun tazminatına konu eylem aynı zamanda ceza yargılamasında suç teşkil ediyorsa suç için ön görülen ceza zamanaşımı süresi içerisinde tazminat davası açılabilmektedir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Emsal Yargıtay Kararları
T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ 2020/6402 E, 2021/1664 K.
“Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E – 2018/6 K. sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK’dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Somut olaya gelince; davacı babaya hizmete tabi çalışması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunca ölüm geliri bağlanmadığı açıktır. Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre; ölen sigortalının gelirinden sürekli destekte bulunduğu ileri sürülüp, Türk Borçlar Kanununun 55. maddesine göre maddi delillerle hesaplanabilir sürekli ve düzenli fiili bir desteğin varlığı da kanıtlanmamıştır. Bu durumda; yukarıda zikredilen şekilde Mahkemenin bozma ilamına uyması sonrasında yeni bir içtihadı birleştirme kararı verildiği, bu şekilde de bozma ilamı ile usulü kazanılmış hak doğmadığı gözetilerek; Mahkemece farazi desteğin karine olduğu kabul edilerek, Türk Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, somut olayın özelliğine göre davacı ana ve/veya babanın birbirlerine desteği ile varsa diğer çocuklarından alabilecekleri destek de dikkate alınarak davacı baba (mirasçıları) lehine hakkaniyete uygun makul bir maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.”
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2014/21638 K. 2017/3717
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Mahkemece davacı …’nın trafik kazasında hayatını kaybeden … resmi nikahlı eşi olmadığı, davacının kaza tarihinde başka bir kişiyle evli olduğu, kazadan önceki dönemde davacının ve murisin yerleşim yeri adreslerinin de farklı olduğu gerekçesiyle destek tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre kazada hayatını kaybeden…. ile davacı …’nın kazadan 7 yıl öncesinden beri birlikte yaşadıkları, hatta davacının resmi evliliğinden olma oğlu …. de onlarla birlikte kaldığının anlaşılmasına göre ölenin davacıya destek olduğunun kabulü edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ 2012/8313 E. , 2013/5164 K.
“Destekten yoksun kalanların destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine, bir kısmını da eş, çocukları ile ana ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır. Bunun dışında destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerekmektedir. Ancak destek almaktan vefat, evlilik ya da destek alma ihtiyacının sona ermesi gibi nedenlerle çıkan kişinin payı diğer destek alanlara aktarılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda müteveffanın anne ve babasının destek payı ayrılmadan hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile rapordaki tüm aleyhe hususlara itiraz ettiği görülmektedir. Müteveffaya ait nüfus kayıtları incelendiğinde, desteğin anne ve babasının da sağ olduğu anlaşılmakla, bu durumda, mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak desteğin anne ve babasının da hayatta olduğu gözetilmek suretiyle yukarıdaki açıklamalar ışığında davacıların destek payının yeniden değerlendirilmesi ve sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) bir karar verilmesi gerekirken…”
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Destekten yoksun kalma tazminatının değerinin tespitinde belirli kıstaslar kullanılır. Ölen kişinin ekonomik imkanları ve bu imkanlar vasıtasıyla elde ettiği ya da ölmeseydi elde edeceği gelir tespit edilmeye çalışılır. Tazminatın hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Ölenin gelirinin tespitinde maaş bordroları bunlar yoksa meslek odalarından sorularak tespit edilecek gelir hesaba katılır. Ölenin gelirinin bu yollarla tespiti mümkün değilse emsal ücret tespit edilmeye çalışılır.
Tazminatın hesaplanmasında yaşam süresi göz önüne alınır. Ölen evliyse, çocukları varsa veya bekar olmakla birlikte anne ve babasını destekliyorsa bunlarda destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında dikkate alınır.
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması teknik bir konudur. Ölüm dolayısıyla destekten yoksun kalan kişilere miras kalmış ise Yargıtay içtihatları uyarınca miras bedeli tazminatın hesaplanmasında indirim sebebi olarak sayılmaz. Ölüm dolayısıyla SGK tarafından kaza sigortası kapsamında yapılan ödemeler ise belirli şartların varlığı halinde indirime tabidir. Ölüm dolayısıyla sigorta şirketi veya zarar veren tarafından yapılan ödemeler ise destekten yoksun kalma tazminatının indirim sebepleri arasındadır.
Kusur, destekten yoksun kalma tazminatı bakımından önem taşımaktadır. Dolayısıyla, ölen kişinin ölümünden sorumlu olan muhatabın ödeyeceği tazminatın hesaplanmasında kusur oranının tespiti önem taşır. Kusur tespiti mahkemenin tayin ettiği bilirkişi heyeti tarafından tespit edilir.
